Katılım bankaları, tarihçesi, promosyon ve mağduriyet yaşatılan Din Görevlileri
atılım Bankaları 04 Ekim 2001 yılında "özel finans kurumları" adına kurulmuş olup 2005 yılında "Türkiye Katılım Bankalar Birliği" olarak ismi değiştirilmiştir. Bunlardan Ziraat Katılım, Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk müşterisi olarak bizzat kendisi 05.06.2015 tarihinde Sincan Ankara'da açılmıştır.
Promosyon, 2007/21 genelgeyle "Banka promosyonları" adı altında Kamu personeline maaşları hangi bankadan alıyorsa belli bir miktar ücret ödenmesine, ileriki safhada teklif ve açık artırma usulü ile promosyon verilmesine karar verilmiştir. Diyanet İşleri Başkanı sayın Ali ERBAŞ imzasıyla 01 Kasım 2019 tarihi itibariyle Katılım Bankaları kanalıyla maaşların ödenmesine karar verildi. Öyle de uygulandı...
Katılım bankalarının Şubesinin birçok İl ve ilçede olmaması, altyapı yetersizliği ve daha söyleyemediğimiz birçok aksaklık nedeniyle "Din görevlilerimizin'' mağdur edildiği, tercih etmediği ve hatta yanından bile geçmek istemediği kurumlar haline gelmiştir. Keşke bu duruma düşülmeseydi. Bütün STK genel merkezleri konuyu gündeme taşıyarak mahkeme süreçleri başlatmış, DİB istinaf mahkemesine giderek olumlu çıkan kararları iptal ettirmiştir. Gelinen son noktada STK'lar Anayasa mahkemesine gitmiş olup olumlu ya da olumsuz sonuç beklenilmektedir. Bazı dostlarımız "Sendikalar faizden yana" diye ifadeler kullanmaktadır. Bu gerçek dışıdır. Şunu dostlarımız ve başkanlığımız iyi bilmelidir ki, hiçbir din görevlisi arkadaşımız promosyon "az" diye katılım bankalarına itiraz etmemektedir. İtiraz; MAĞDURİYETLERİN HAD SAFHAYA ulaşmasıdır.
Ancak HELAL (!) Katılım bankaları emeklilere bile 7500 TL hediyeyi peşin olarak ödemeyi uygun görürken, konuyla ilgili TV kanallarına reklam verirken, Din görevlilerine 2880 TL ve eşit aylıklara bölerek vermesi nasıl bir HELALLİKTİR? Diğer kurumlarda çalışan memurlara bankaların 15000 TL ile 30000 TL arası peşin verirken, bizim HELAL bankalar 2880 TL'yi aylık 80 TL.ye gelecek şekilde uygulamaya koyarak bizi istismar mı ediyor, yoksa enayi bir grup olarak mı telakki ediyor? 140.000 personel adına Sormak hakkımız değil mi?
Teklifimiz Din Görevlilerimizden talepler alınsın. İsteyen Katılım bankası istemeyenler de diğer bankalardan alsınlar. Usulüne uygun ihaleler oluşturulsun, kargaşa ve dedikodu da ortadan kalksın, bitsin.... Bu asla zor değil sayın büyüklerim.
Sormadan edemedik;
1- Promosyon Haram mı? Helal mi?
2- Haramsa 2007 den 2019 a kadar niye HELAL kurumlardan maaşlar ödenmedi? Niye 2019 da bu akla geldi?
3- Cami önlerinden cuma günleri toplanan milletin helal parası hâlâ bazı müftülüklerce neden faizli bankalara yatırılmaktadır?
4- Diyanet vakfının kira, hac, umre, fitre, zekat hesapları neden katılım bankalarında değil de başka bankalarda?
5- Promosyon ve diğer nedenlerle görevlilerimizin kuruma olan bakışları, aidiyet duyguları mutlaka araştırmalıdır.
6- Hiç zarar etmeyen katılım bankaları ile yapılan anlaşmalar gelişen Ekonomik dalgalanmalar nedeniyle yeniden güncellenecek mi?
Birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyulan bu günlerde, Her önüne gelenin Dine, Diyanet'e ve Din görevlilerine saldırdığı bu günlerde, Kamu'da da her hatanın maalesef Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'a fatura edildiği görüldüğü bu günlerde buna fırsat vermemek gerekir. Bu mihvalde konunun yeniden gözden geçirilmesi elzem görülmektedir.
Kamuoyuna saygıyla
Kemal Göleç
Diyanet sen Şube Başkanı